26 Aralık 2015 Cumartesi

OKUMA AŞKINA

OKUMA AŞKINA ----------------------- OTEZİ’NİN DÖNÜŞÜ KAYA’NIN KİTABI 1.BÖLÜM KÜÇÜK BENGİSU (8)
Bir saatten fazla kalmadılar, belki daha bile az sürdü konuşmaları. Pek çok şey açıklandı pek çok da soru cevapsız kaldı. Kaya hala hatırlayamadığı bazı şeyler olduğu için üstü kapalı anlatılan şeyleri çözmekle uğraşmak zorundaydı. Tüm bunları çözmeden bu zamanda sıkışıp kalacaktı. asla ailesinin yanına ve insanlarının yanına gidemeyecek ve başka bir zamana sıkışmış olan Otezi'nin kurtarılması da imkansızlaşacaktı. Bir an evvel hatırlaması gereken şeyler vardı. Ancak şunları öğrenmişlerdi; Börüler burada Kaya için kalmıştı. Kaya'nın getirilmesi için hazırlanan dönüş yolu Sayeler tarafından baskına uğrayınca Kaya herkesin geçmesi için sayeleri üzerine çekmiş ve büyük bir patlama yapmıştı. Sayelerin çoğunu bu patlamada yok etmiş, ancak geçiş kapısının da yok olasına neden olduğu için Kaya yakalanma ihtimaline karşı kendine nisyan yaparak tüm hafızasını silmişti. -"Gemi kazası ve o sarı duman, sonunda bir şeyler saçma gelmiyor artık". Fakat, hala hatırlamadığım ne var bilemiyorum Otene? Söyleseniz olmaz mı? -Kaya biliyorsun ki nisyanı başkası yapsa idi o vakit hatırlatmak kolaydı. yapan kişi nisyanı kaldırır nisyana uğrayan da unutturulanları hatırlardı. En tehlikeli şeyi yaptın. Kendine nisyan yapmak peh! Babasının kızı. Siz ikinizi kurbağaya filan çevirmeli ve Paku'ya vermeliydim. her şey daha kolay olurdu.diye söylendi. yan gözle Asena'ya bakıyordu. Börülerin ecesi ellerini yumruk yapmış boğumları morarana dek sıkış, gözleri ile "sınama beni" der gibi Otezi'ye bakarken Börteçine eşinin arkasında elini omzuna koyup usulca "sakin katunum, sakin" diyerek öfkesini yatıştırdı. Otezi sitemkar devam etti. Baban da az uğraştırmadı. Sende babana gerçekten çok benziyorsun. O da sayelere kapıyı gösteriyordu neredeyse, sen de bu gün Küçük Bengusu'ya sayeleri sokacaktın. Her şeyi hatırlasa idin kapıya şimdi gitmenin yanlış olduğunu bilirdin. Artık hazırlanmalı ve Ulan Batur'a gitmelisin. Belki de harabeye dönmüş evini görünce hatırlaman kolaylaşır. Kaya şaşırmıştı, Ulan Batur'un evleriyle ilgisi yoktu ki; ancak girişle ilgili bir kaç ip ucu olabilirdi. -Yaşlı bunak evimin yerini elbette hatırlıyorum derken gülümsüyordu. Mutugen Ulan Batur'da değil. Otezi "yaşlı bunak" sözüne kızmış gibi yaparak cevap verdi: - Seni cahil kız. Mutugenden bahsetmiyordum ki! Kadem, Kadem'den bahsediyorum. Sesi birden ciddileşmiş yüzü endişeyle gerilmişti. Çok ama çok dikkatli olmalısın Kaya. Her şey orada olacaklara bağlı ve zamanımız tükenmek üzere. Sesi daha da ciddileşmişti. Böriler Hoşkadem'i sayelerden temizlemek için burada kalacaklar. Gülce itiraz edecekti ki, Otezi sus der gibi elini kaldırdı. Gülce hariç. Sen her zaman ki gibi Kaya ile gideceksin. Gülce rahat bir soluk aldı. Otezi devam etti; gerektiğin de kurda dönüşmekten çekinme Gülce kız. Düşman yanı başınızda olacak henüz dost mu, değil mi bilmiyoruz. Bu tuzak da olabilir, tamamen doğruyu da söylüyor olabilir. Bunu ancak orada öğreneceğiz. Temkinli olmakta fayda var. Şimdi herkes ne yapacağını öğrendiğine göre ayrılık vakti geldi demektir. Şayet bu savaşı kazanacaksak kendimizden bile şüphe etmeliyiz.Ve hatırlamalısın. O patlamada öldü sandıkların annen ve baban değildi en azından seninkiler değillerdi bu kadarını bilmelisin. Kim olduğunu, onların kim olduğunu ve kimlerle araştırma yapacağını hatırlamalısın. O vakit buraya gel ve Küçük Bengisu'daki kapıyı kullanıp bu çıkmazdan kurtul. Umalım da vaktinde gelesin. Her şey senin Kadem'e vaktinde gelmene bağlı. Daha söylenecek, sorulacak çok şey vardı. Kaya sorularını sıralamak üzereydi ki; aşağıdan gelen kapı sesi hepsinin dikkatini kapıya yöneltti. Böriler hızla aşağıya inerken Kaya, Otezi'ye bakmak için döndüğünde kamananın çoktan aynadan geçip kaybolduğunu fark etmiş ve kapı sesinin onun bir aldatmacası olduğunu anlamıştı.Börteçine aka sakin olun, tehlikeli tek şey bizim ihtiyar yine sıvıştı yaşlı bunak.

19 Aralık 2015 Cumartesi

OTEZİ'NİN DÖNÜŞÜ: OKUMA AŞKINA 1

OTEZİ'NİN DÖNÜŞÜ: OKUMA AŞKINA 1: OKUMA AŞKINA ----------------------- OTEZİ’NİN DÖNÜŞÜ KAYA’NIN KİTABI 1.BÖLÜM KÜÇÜK BENGİSU(7) Telaşla bahçe kapısından girdiler.Neredey...

OKUMA AŞKINA 1

OKUMA AŞKINA ----------------------- OTEZİ’NİN DÖNÜŞÜ KAYA’NIN KİTABI 1.BÖLÜM
KÜÇÜK BENGİSU(7) Telaşla bahçe kapısından girdiler.Neredeyse, bir birine denk irilikteki iki boz kurt. Gülce ön kapıya koşturup daha verandaya ulaşamadan kurtlara kapıyı açtı. Saygıyla buyur etti kurtları. Kayada saygı gereği ayakta ve antrede karşıladı bu umulmadık konuklarını. Heyecanlanıştı, ne de olsa Gülce dışında ilk gerçek konuklarıydı ve çok önemli bilgiler edineceğini bilmekten çok hissediyordu. - Hoşkadem'e hoş gelmişsiniz, safalar getirişsiniz Börteçine Aka* ve Börülerin ecesi Asena Katun** Her ikisi de aynı anda arka ayaklarının üzerinde yükselirken Börteçine kuzgun karası saçları omuzlarında tepeden tırnağa pusatlı yiğit bir alpe , Asena ise gümüş rengi saçları topuklarında tepeden tırnağa gümüş rengi bindallısı belinden sarkan ince kısa kılıcı ile tam bir ece görünümüne dönüşürken. Gülce ve Kaya'ya sarıldılar. - Hoş bulduk Kaya Sultan. Hele biyol soluklanalım, konuşup anlatacak çok şey var. Hele ki bacım Gülce'yi çok özlemiştim. Gülce hasretle baktı akasına Pakuyla savaştıkları o gün Asena Paku tarafından zehirlendiğinden bu yana ikisi de kayıptılar yerlerini sadece Otezi ve bir kaç Kölemen biliyordu. Otezi tüm ısrarlarına rağmen bu konuyu sır olarak saklamıştı ve hiç kimseye hatta ağlamaktan neredeyse gözlerini yitirecek olan analarına dahi söylememişti yerlerini. Otezi kaybolduktan sonra her ikisinden de ümitlerini kaybetmişlerdi. Ormanda karşılaştıklarında bir hayal olabileceklerini düşünüp fazla ümitlenmemişti, lakin şimdi buradaydılar işte her ikisi de kanlı canlı karşısındaydılar çok mutluydu göz yaşlarına hakim olamıyordu. "varsın aksınlar " dedi sessizce her ikisini de sıkıca sardı uzunca bir süre öylece kaldılar. Kaya'nın -e hadi içeri geçelim burada ağlaşıp durmaya gelmediniz her hal.demesiyle kendilerine geldiler. Asena :konuşmak için çatıya çıkmak gerek dedi. Artık evin her hangi bir yeri olmaz.Sayeler ormandalar. az kalsın kapıyı gösteriyordun Kaya sultan tam ardında iki tanesi beklemekteydi. -Demek bu yüzden bağırıyordun Tomabay geldi diye. Bende bu içime düşen korku ne diye düşünmüştüm. -de hadi çatıya çıkalı rahatça konuşmak için en uygun yer orası burda oyalanmak manasız. ancak bacım bize birer ayran getirir artık he şöyle köpüklü anamın yaptıkları gibi yayıkta ha? -siz çıkın hele ben yayığıylan alır gelirim ayranı. Gülce telaş ve sevinçle mutfağa seyirtirken "anamla bubam çok sevinecek oğluyla gelini sağ sağlim haberine" diye söylenerek yayığın başına vardı. Asena ve Börteçine ardından hüzünle baktı. Otezi'nin başka planları vardı ve bu planda daha kavuşmak yoktu. Ama bunu sonra da söyleseler olurdu Gülce'ye. Kaya ile yukarı çatıya çıkarlarken o bildik şangırtı ve kilit sesleri duyuldu. galiba çatıda da ziyaretçiler vardı. Kaya her şeyin aniden bu şekilde gelişmesine bir anlam veremeyişi hala bir şeyleri atladığı hissini kuvvetlendiriyordu. Emin olduğu tek şey vardı; o da aynadan kimin geleceğiydi. Bu gelen kesinlikle Otezi olmalıydı. Boşlukları dolduracak yegane kişi oydu.Çatının kapısını heyecanla açtı. Börteçine ve Asena saygıyla hafif bir baş selamı verdiler. Otez de aynı şekilde karşılık verdi alplerine .İşte tüm azametiyle tam karşısındaydı. sımsıkı sarıldı. "seni yaşlı bunak tüm bunların hesabını vereceksin bu gün" derken gülümsüyordu. Kaya ve büyük büyük büyük nine Otezi . en çok on sekiz yaşlarında uzunca boylu dik duruşlu mağrur bakışlı kamana. Dur hele delice kız ben de seni özledim. hele GÜLCE getir ayranları da bi' yol boğazımız temizlensin. Her şeyi anlatacağım sizlere.Gülce ayran tepsisiyle içeri girerken Otezi kapıyı elinin tersiyle iteler gibi yaptı. kapı kapanmıştı.Şimdi konuşma zamanıydı. ---------------- *aka: Ağabey **katun:hatun, sultan

9 Aralık 2015 Çarşamba

OKUMA AŞKINA OTEZİ'NİN DÖNÜŞÜ-KAYA'NIN KİTABI

OKUMA AŞKINA ----------------------- OTEZİ’NİN DÖNÜŞÜ KAYA’NIN KİTABI 1.BÖLÜM KÜÇÜK BENGİSU(6)
Çalıların içinden iri yarı iki bozkurt çıkmıştı. Korkunç bakışları ve sivri, keskin dişleriyle parçalamaya hazır Gülce'yi süzüyorlardı. Gülce bir an hayal gördüğünü düşündü. Bu olabilir miydi? Kaya'nın sesi geldi az ileriden. "_Burayı hep atlamamın nedeni sendin demek... " Gülce vakit kalmadığını fark etmiş kurtlara aldırış etmeden sesin geldiği tarafa hızla yönelerek yüksek sesle Kaya'ya seslendi:_TOMABAY! KAYA TOMABAY! İki kurt Gülce bağırmaya başlayınca birbirlerine baktılar ve iki ayrı yönde koruluğun içinde kayboldular.Yoldaşının sesini duyar duymaz Kaya hala belli belirsiz önünde duran kapıdan hızla uzaklaştı, aynı anda Gülce'nin haykırış halini alan sesine doğru koşar adım yönelirken kapı tamamen kayboldu. Kapıyla birlikte ardında aniden beliren iki gölge de kayboldu. Gülce kendisine doğru koşarak gelen Kaya'yı görünce durdu ve derin bir nefes aldı. Görevini başarmıştı, muzip bir gülümseme yayıldı yüzüne. Kaya şaşkın bir halde soluk soluğa bu gülümsemenin nedenini anlamaya çalışıyordu. Sinirlenmişti ancak daha çok şaşkındı. Derin bir soluk aldı olabildiğince alçak bir sesle konuşmaya başladı; "Hem bangır bangır bağırıyorsun ormanda 'sayeler' var diye, hem de muzip muzip gülüyorsun. şaka mı bu şimdi ." Sesi daha da alçaltarak devam etti;"Tam da kapıyı bu.." Gülce telaşla susturdu Kaya'yı, yüzündeki gülümseme gitmiş, çok ciddi bir hal almıştı: "Sakın! burada olmaz şimdi olmaz. Şimdi eve gidiyoruz ve bir türlü yapamadığımız kahvaltımızı yapıyoruz. Börteçine ve sevgili eşini bekliyoruz, onlar ' teşrif' edince o zaman konuşuruz. " Kaya merakla etrafa bakıp heyecan ve sevinçle sordu;"Ne zaman geldiler? nerdeler?" Gülce tek kelime bile etmeden Kaya'yı eve kadar neredeyse sürükleyerek götürdü... Kaya Gülce'nin söylediklerini kafasında oturtmaya çalışıyordu. Ne kadar düşünürse düşünsün ne sayelerin ne de börteçine ve eşinin nasıl olup da burada olduklarını anlayamıyordu. Gülce'nin kendi kadar şaşkın olmayışı daha da kafa karıştırıcıydı. Kendini kaybettiği ve kendine geldiği aralıkta bir şeyler olmuş olmalıydı. "ama ne?" Hiç konuşmadan yemeye başladılar. Gülce de Kaya kadar düşünceliydi. O da bir şeyleri atladığını hissediyordu ve tam olarak adlandıramasa da yanlış bir şey olduğunu düşünmüyordu.